27 Şubat 2008 Çarşamba

YAPAY ZEKA NEDİR?

“Yapay Zeka nedir ?” sorusunun cevabını ancak zekanın ne olduğunu tanımlayabilirsek verebiliriz.Zeka; öğrenme, anlama ve düşünme yeteneğidir. Yapay Zeka; kısaca tanımlarsak, bilgisayarların öğrenme, anlama ve düşünme yeteneğine sahip olmasıdır diyebiliriz.Yani bizdeki zekanın yapay hali.”Yapay Zeka” kuramı ilk kez bilgisayar bilimlerinde ortaya konulmuştur.Bunu derken şunu kastediyorum: öncelikle Y.Z., “yapay zeka” kuramı olarak ilk kez bilgisayar bilimlerinde ortaya çıktı.Fi tarihinde birileri Y.Z. fonksiyonunu gerçekleştirecek bir oluşumu düşünmüş ve hayal etmiş olabilir 1 .Y.Z.'nın küçük bir işlevini gerçekleştirmiş olabilir.Ama bu “yapay zeka” kavramının o zamanlarda ortaya çıktığını göstermez. Yapay Zeka kuramını her bilim adamı kendi araştırmaları neticesinde farklı bir kefeye koyabilmektedirler.Y.Z. için somut bir kılıf biçilemezken,Y.Z. kendini aşmaya çalışan bir alan haline gelmiştir.Bu alan, öyleki, bilgisayar bilimi doğduktan çok uzun süre geçmediği halde kendine çok ilgi toplayan ve geliştirilmesi için çok çaba sarfedilen bir alan olmuştur.Y.Z.' ye uygun bir kılıf biçilememesinin nedeni üretildiği zekanın da somut bir kefeye konulamamasındandır.”Peki niye bilimadamları, bu tam olarak saptanamayan ve anlaşılamayan insan zekasını bilgisiyarlarda simule etmek istiyorlar? “ sorusunun cevabı, bu bilim adamlarının bilgisayarın gerçekleştirmiş olduğu işlevin insanın gerçekleştirmiş olduğu işlev ile paralel veya aynı olduğunu zannetmelerindendir.Bunu açmak gerkirse;bu bilim adamları insanı bilgisayar gibi hesap yapıp bu hesaba göre hareket eden bir makine olarak görmektedirler.Kısacası bir “bilgi işleme sistemi” 2 olarak gördükleri insanı bilgisayarlara uyarlayabileceklerini düşünmüşlerdir.Bu düşüncenin yanlış olup olmadığı konusuna biraz değinmek istiyorum.öncelikle insan zekası tek bir nicelik ile ölçülemez.Eğer gerçekten zekayı öğrenme,anlama ve düşünme yeteneğinden ibaret diyorsak ki öyle diyoruz,o zaman insan zekası gruplandırılabilir diyebiliriz.Bu gruplandırma safhaları olarak size, ilgi ve kimilerinde doğuştan (kalıtımsal),kimilerinde sonradan kazanılan yetenek ve kabiliyet alanlarını örnek gösterebilirim.Her kişinin matematik zekası ile sosyal veya kültürel zekası bir olmaz.Aslında bunu iki kısımla sınrlandıramayız ama burda başlangıçta sayısal ve sözel olarak ikiye ayırmayı uygun görüyorum.Zaten bunu ilerde genişleteceğim. Her insanın sayısal ve sözel alanlara ilgisi,bu alanlardaki beceri ve kapasitesi farklıdır.Eğer aynı olsaydı ya herkes üstün zeki bir Einstein ya da herkes gerizekalı bir Bus-s-s-h olurdu.Sonuçta bizim yaradılıştan gelen ve sonradan çevre etkisiyle kazandığımız;belki doğuştan olup ama keşfedemediğimiz,ya da kullanmayıp körelttiğimiz;veya sonradan geliştirerek elde ettiğimiz bir özel yeteneğe sahip olabiliriz.Bu yetenek içerisinde tabiki zekamız en büyük etki alanı.Zeka bir yetenektir,diğer yeteneklerin de kazanılmasında büyük rol oynayan bir yetenek.Dolayısıyla bir zincir gibi düşünebiliriz.Zinicirin en büyük halkasını zeka oluşturmaktadır. kaynak:www.ceturk.com

Hiç yorum yok: